Bel Fıtığı (Lomber Disk Fıtıklaşması)

Bel fıtığı, omurlar arasındaki disklerin içindeki jöle kıvamındaki merkezinin, dış katmandaki bir yırtıktan taşarak omurilikten çıkan sinirlere baskı yapmasıdır.

Bu baskı, belden başlayıp kalça ve bacağa yayılan siyatik ağrısı, bacakta uyuşma, karıncalanma ve ileri durumlarda kas güçsüzlüğü gibi belirtilere neden olur.

Bel fıtığı, tıbbi adıyla lomber disk herniasyonu, bel bölgesindeki omurlar arasında yastıkçık görevi gören disklerin içindeki jöle kıvamındaki yapının, dış katmanındaki bir yırtıktan taşarak sinir kanallarına doğru girmesidir. Bu taşan disk parçası, omurilikten çıkarak bacaklara giden sinir köklerine baskı yapabilir. Sonuç olarak ortaya çıkan şiddetli bel ağrısı, bacağa yayılan ve siyatik olarak bilinen keskin ağrı, uyuşma, karıncalanma ve ileri vakalarda bacaklarda güçsüzlük gibi belirtiler, hayat kalitenizi ciddi anlamda düşürebilir.

Günlük aktivitelerinizi bir kabusa çeviren bu ağrılarla yaşamak zorunda değilsiniz. Beyin ve Sinir Cerrahisi alanındaki devrim niteliğindeki gelişmeler, bel fıtığı tedavisinde yüz güldüren sonuçlar sunmaktadır. Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak ve uzman ekibi, size özel olarak planlanan tedavi protokolleri ile ağrılarınızı dindirerek sizi hareketli ve sağlıklı bir yaşama kavuşturmayı hedefler.

Bu yazıda, bel fıtığı tanısı aldığınızda sizi nelerin beklediğini, hangi durumlarda ameliyatsız yöntemlerin yeterli olduğunu, ne zaman cerrahi düşünülmesi gerektiğini ve modern cerrahi tekniklerin sunduğu avantajları detaylıca ele alacağız. Amacımız, tedavi sürecine dair doğru ve anlaşılır bilgiler sunarak, en doğru kararı vermenize yardımcı olmaktır.

 

Bel Fıtığı Tedavisinde İlk Adım: Ameliyatsız (Konservatif) Yöntemler

Bel fıtığı teşhisi, hemen ameliyat olmanız gerektiği anlamına gelmez. Hastaların çok büyük bir bölümü (%85-90), cerrahiye gerek kalmadan, konservatif tedavi yöntemleriyle sağlığına kavuşur. Bu süreçteki temel amaç, sinir kökü üzerindeki baskıyı ve ödemi azaltmak, ağrıyı kontrol altına almak ve vücudun doğal iyileşme mekanizmalarını harekete geçirmektir.

Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak, her hastanın durumunu detaylıca değerlendirerek öncelikle şu tedavi seçeneklerini gözden geçirir:

  • İstirahat ve Aktivite Düzenlemesi: Akut ve ağrılı dönemde, ağır kaldırmak, ani dönme hareketleri gibi omurgaya yük bindiren aktivitelerden kaçınmak gerekir. Kısa süreli istirahatin ardından, doktorunuzun kontrolünde yavaş yavaş günlük aktivitelere dönmek, kasların zayıflamasını önleyerek iyileşmeyi destekler.

  • İlaç Tedavisi: Ağrı kesiciler, anti-inflamatuar ilaçlar ve kas gevşeticiler, sinir kökündeki ödemi ve inflamasyonu azaltarak ağrıyı ve kas spazmlarını kontrol altına alır.

  • Fizik Tedavi ve Egzersiz: Tedavinin en önemli yapı taşlarından biridir. Uzman fizyoterapistler eşliğinde uygulanan kişiye özel egzersiz programları, bel ve karın kaslarını (korse kasları) güçlendirir. Güçlü kaslar omurgaya binen yükü hafifleterek hem mevcut fıtığın iyileşmesine yardımcı olur hem de gelecekteki sorunları önlemede kilit rol oynar.

  • Epidural Steroid Enjeksiyonları (Nokta Atışı): Diğer konservatif yöntemlere yanıt vermeyen şiddetli bacak ağrısı (siyatalji) durumunda oldukça etkili bir yöntemdir. Görüntüleme cihazları eşliğinde, fıtığın sinire baskı yaptığı noktaya doğrudan ulaşılarak anti-inflamatuar ilaçlar enjekte edilir. Bu işlem, sinir çevresindeki ödemi hızla çözerek ağrıda belirgin bir rahatlama sağlar.

 

 

Cerrahi Tedavi Ne Zaman ve Kimler İçin Gerekli?

Ameliyat, her zaman son çare olarak görülse de bazı durumlarda kaçınılmaz ve en doğru seçenektir. Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak, cerrahi kararını verirken hastanın yaşam kalitesini ve nörolojik durumunu öncelikli olarak değerlendirir. Cerrahi genellikle aşağıdaki durumlarda düşünülür:

  1. Ameliyatsız Yöntemlerin Yetersiz Kalması: 6-8 haftalık süreçte uygulanan ilaç tedavisi, fizik tedavi ve enjeksiyon gibi yöntemlere rağmen hastanın ağrılarında yeterli bir iyileşme sağlanamaması ve yaşam kalitesinin düşük kalması durumunda cerrahi bir seçenek haline gelir.

  2. Dayanılmaz ve Engelleyici Ağrı: Hastanın günlük yaşam aktivitelerini (oturma, yürüme, uyuma) yapmasını engelleyen, yaşam kalitesini sıfıra indiren ve konservatif tedavilerle kontrol altına alınamayan şiddetli ağrılar, cerrahi gerektirebilir.

  3. İlerleyici Nörolojik Kayıplar: Bu, cerrahi kararı için en önemli kriterlerden biridir. Fıtığın sinire yaptığı baskı sonucu ayakta veya bacakta ilerleyici güç kaybı (örneğin, ayak bileğini yukarı çekememe - düşük ayak), refleks kaybı veya yürüme güçlüğü gibi belirtiler varsa, kalıcı sinir hasarını önlemek için cerrahi müdahale zorunludur.

  4. Kauda Equina Sendromu: Bu, nadir görülen ancak ACİL CERRAHİ GEREKTİREN bir durumdur. Fıtığın omurilik kanalındaki sinir demetini ciddi şekilde sıkıştırmasıyla oluşur. Belirtileri arasında şiddetli bel ağrısı, idrar veya dışkı kontrolünün kaybı, makat ve cinsel bölgede ilerleyici uyuşma bulunur. Bu belirtilerden herhangi biri yaşandığında derhal bir beyin ve sinir cerrahisi uzmanına başvurulmalıdır.

 

Modern Cerrahi Yaklaşımlar: Daha Hızlı, Daha Güvenli, Daha Konforlu

Bel fıtığı ameliyatları, gelişen teknoloji sayesinde artık çok daha minimal invaziv yöntemlerle yapılmaktadır. Amaç, mümkün olan en küçük kesi ile sinire baskı yapan fıtık parçasını güvenli bir şekilde temizlemektir.

Mikrocerrahi (Mikrodiskektomi): Bel fıtığı cerrahisinde "altın standart" olarak kabul edilen bu yöntemde, 1.5-2 cm'lik küçük bir kesiden girilir. Operasyon mikroskobu altında sinir dokusu ve fıtık yüzlerce kat büyütülerek görülür. Bu sayede, sağlıklı dokulara zarar vermeden, sadece sinire baskı yapan fıtık parçası hassas bir şekilde çıkarılır. Kas dokusuna verilen hasar minimum olduğu için hastalar ameliyat sonrası çok az ağrı hisseder, hızla ayağa kalkar ve genellikle ertesi gün taburcu edilir.

Bazı özel durumlarda, fıtığa ek olarak sinir kanalında darlık (spinal stenoz) varsa laminektomi (siniri rahatlatmak için kemik dokusunun bir kısmının alınması) veya omurgada ileri derecede yıpranma ve kayma (instabilite) söz konusuysa spinal füzyon (omurların birbirine sabitlenmesi) gibi daha kapsamlı ameliyatlar da gerekebilir. Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak, sizin için en uygun ve en etkili cerrahi tekniği belirleyerek tedavi sürecinizi planlayacaktır.

 

Whatsapp Randevu           Hemen Arayın: +90 530 472 99 07

 

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

 

1. Bel fıtığı tekrarlar mı? Evet, nadiren de olsa tekrarlama riski vardır. Ameliyatta sadece sinire baskı yapan taşmış parça temizlenir. Diskin geri kalanı yerinde bırakılır. Ameliyat sonrası dönemde doktorunuzun önerdiği egzersizleri yapmak, kilo kontrolü sağlamak ve omurga sağlığına dikkat etmek, tekrarlama riskini önemli ölçüde azaltır.

2. Ameliyat sonrası ne zaman işe/spora dönebilirim? Bu, yapılan ameliyatın türüne ve yaptığınız işin niteliğine göre değişir. Mikrocerrahi  sonrası masa başı iş yapanlar genellikle 1-2 hafta içinde işlerine dönebilirken, fiziksel güç gerektiren işler için bu süre 4-6 haftayı bulabilir. Spora dönüş ise doktorunuzun onayı ile kademeli olarak yapılmalıdır.

3. Bel fıtığı ameliyatı riskli mi? Her cerrahi işlemin kendine özgü riskleri vardır. Ancak bel fıtığı ameliyatları, modern teknikler ve tecrübeli bir cerrahın elinde yapıldığında (örneğin Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak gibi), enfeksiyon, sinir hasarı gibi ciddi komplikasyon riskleri son derece düşüktür (%1'in altında).

4. Ameliyat olmak zorunda mıyım? Hayır. Yazıda da belirtildiği gibi, hastaların büyük çoğunluğu ameliyatsız yöntemlerle iyileşir. Cerrahi, sadece belirli ve gerekli durumlarda gündeme gelir. Tedavi kararınız, sizin şikayetleriniz ve beklentileriniz doğrultusunda, doktorunuzla birlikte verilecek en doğru karardır.

Randevu Formu